16 Şubat 2020 Pazar

YABANCILAR İÇİN TÜRKÇE KİTAPLARI ÜZERİNE


İlk kitaptan başlayalım. Türkçe 1, ikinci baskıyı yaptı. Bu konuda neler söyleyebilirsin?”
“İkinci baskı tahmin ettiğim bir zaman diliminde gerçekleşti. Demek kitap tuttu. Aslında beklediğim de bir şeydi. Birinci baskıdan sonra dikkatimi çeken ufak tefek hatalar, Ümit Açıkgöz'ün önerileri ikinci baskıda kitap daha düzgün oldu. İngilizce 'User's Guide' bölümü, kitapçığını epeyce iyi düzenledim. Açıkçası kafayı üçüncü baskıya takmış bir durumdayım. Bence üçüncü baskıda kitap biraz daha renklendirilmeli.”

İkinci baskıda, çok ekleme oldu mu?”
“Olmadı. Derya Sayın'ın çizdiği bir iki sayfaya birkaç tümce eklendi. Kitabın sonundaki Dilbilgisi Bölümünün sonuna “-lik” ekiyle ilgili yarım sayfalık bir ekleme oldu. Türkçe 1, A1 ve 2 seviyesinde, hatta bazı yerlerde B seviyesinde. Metotla ilgili bir sorun yoksa ki, bu benim için önemli, pek değişiklik yapmak istemem. Ama kafamda hep şöyle bir soru var.
Türkçe 1, (A1 ve 2) ve Türkçe 1 (A2 ...) Alıştırma Defteri mi?
Yoksa...
Şimdi olduğu gibi 'Türkçe 2 (B-C)' mi olmalı?

İkinci kitaba mı geldin?”
“Evet.”

İkinci kitaba gelmeden önce birincisine dönmek isterim.”
“Tamam.”

İkinci Baskıyla ilgili başka ne diyebilirsin? Örneğin kapağın rengi beyazdan açık maviye dönüşmüş. İkincisi de, yani Türkçe 2 de mor. İkinci baskıda, İngilizce bölüm, dediğin gibi, ikinci baskıda bayağı elden geçmiş.”
“Evet. Maalesef birinci baskıda 'User's Guide' kendi içinde bir kitapçık gibi oldu. Kitapla bağlantılar konusunda da dikkatli bir okuma yaptığıma inanıyorum. Şimdiki hali nasıl? “Bu, şimdilik yeterli” diyebilirim.
İkinci baskıda kitabın kağıdının kalitesi bozulmuş gibi. Renkli kapak, kitaplar çoğaldıkça onlara bir renk vermek gerektiğini düşündük. İkinci baskıda şekiller de küçüldü, daha sade bir kapak oldu.
Dediğim gibi kitap biraz daha renkli olmaz mı?
Üçüncü baskıya fazladan ses yükleyebilir miyiz? Bence ses yüklemeden çok, düzenlenme olabilir. İkinci kitapta denenen arka fon müziği, birinci kitapta nasıl olur, acaba, üstelik de uzun...”

Görüntü, bu konuda hiçbir şey yok?”
“Evet, aslında önümdeki görevlerin başında bu geliyor. Görev diyorum ki, hızlansın. Biraz korkak biri miyim, bilmiyorum. Elimdeki görüntüler az ve üstünde pek çalışmadım. Kesinlikle yeni çalışmalar da gerekiyor.”

Sana yardımcı olanlar yok mu? Ses ve görüntü çalışmalarında 15-20 rehber sana yardımcı oldu diye biliyorum.”
“Var. Sağ olsun arkadaşlar. İki gün Biblioteka'da, özellikle ilk gün kalabalık bir grup çalıştık. Seslendirmede profesyonel seslendirmeci de olan Naci Adıgüzel'in katkıları, arkadaşların fedakarlığı...
İkinci günkü görüntüler, o gün yedi arkadaştık. Aslında Ümit ve Ceren Açıkgöz'ler (gülüyor), gerçekten ilahi bir durum var. Birbirlerini tanımayan ikisi de kitap üzerinde çok önemli kişiler. Ümit sağ olsun 30 yıl TÖMER hocalığı, Almanca da dahil. İki kitabı da iyi okudu. Ceren, zaten, manevi kardeşim, baş oyuncum, meşhur edemediğim.
Bilge, Nilüfer, Tülay, Mehmet, Alper, Serkan...
Alim, onun hakkını nasıl öderim? Ses montajı ve bol miktarda seslendirme, onları düzenleme, arka fona müzik arama... bir de öylesine hızlı ki... açıkçası, onu izlerken çok şaşırdım, neyse ki işini severek yapıyor. Bir yerde eski işine döndü, bu çalışmayla.
Gürkan'ın da hakkını teslim etmeliyim. Adam, kaç gününü verdi, o seslerle uğraşırken? Az da değil, doksan dakikalık DVD çıktı ortaya.”

Pekiyi, Türkçe kitaplarına dönersek, başta rehber arkadaşların, dostlarına neler söylemek istersin?”
“Bir kere bana güç verdiler. Gelemeyip, kitabın satışına destek olanlar çok oldu. Açıkçası, beni biraz da ürküten bir alana girmiş oluyordum.
Dil bilimi, dil bilgisi, çeviri...
Kendime güveniyordum.
Bana, bu cesareti, kitabını çok iyi okuduğum Fransız Türkolog Louis Bazin vermişti.
Kitabın ham halini 1991 yılında inceleyip beni arama zahmetinde bulunarak “içinde çok alıştırma var. Faydalı olur,” deyip beni cesaretlendirmişti.
Özellikle Komisyondaki öğrencilerimin İstanbul'daki Türkçe çalışmaları da kitapların başarısını gösteriyordu. Benimkiler, yani Lüksemburg'dan gelenler buradaki kurslara Brüksel'den gelenlerden daha ileri seviyede başladılar. Hocaları 'dil bilgisi konusunda hiçbir sorun yaşamıyoruz' deyip beni mutlu etmişti.
İlk kitabın düzenlenmesi epeyce zaman aldı.
Eyüp isminde İslamcı bir arkadaşla başladım, Hakan isminde bir arkadaşla bitirdim. Sonra baskı aşaması ve başka insanlar yardımcı oldu. Kitap anladığım kadarıyla Türkoloji bölümleri tarafından da inceleniyor. Rusya'nın Başkurdistan Özerk Bölgesi'nde ders kitabı olarak okutuluyormuş. Galiba New York'ta da kullanılıyor. Burada da yardımcı ders kitabı olduğunu biliyorum. Türkçe 1 güçlü bir kitap.”

Kitabın satışı konusunda rehber arkadaşlarından öncelikle isteyebileceğin bir şey olmalı. Kitapların müzelerdeki dükkanlarda satılıyor mu?”
“Aslında bunu bana anımsatan bir acenteci dostum oldu. Kitap oralarda olursa, çok iyi olur. Madem isteklere geldik. Aralarında yabancılara Türkçe öğretmeyi ciddiye alanlar olduğunu biliyorum.
Başta rehber, arkadaşlarımdan ne/ler isteyebilirim?
Öncelikle Türkçe 2'nin yanında satılması gerektiğini düşündüğüm Booklet 2'nin basımdan önceki son haline gelmesine katkı sunabilirsiniz. Sizler istediğiniz gibi okuyun. Nasıl bir kitapçık? Kitabın kullanım kılavuzu gibiyse ki, öyle, nasıl tasarlanmış? Açıklamalar yeterli mi? Fransızca ve İspanyolcada sadece kelimelerin anlamları var.
Booklet 2'yi Türkçe 2 olmaksızın okuyup, bana görüşlerini bildirebilirler.
Sıralama, yazı karakterleri, örnekler, açıklamalar...
Benimle iletişime geçme durumunda onlara Türkçe 1 ve 2'yi bedelsiz gönderebilirim. Böyle düşünenler de dahil, herkesin öncelikle Booklet 2'yi okumalarını isterim. Onun kitapçık olarak basılıp kitapla birlikte verilmesinin iyi olacağını düşünüyorum. Türkçe 2'nin satışını hızlandırır.”

Türkçe 2'... A 2 (B, C). En az beş seviye, bir de A1, altı seviye. Kitaplar burada mı bitecek yoksa B1 ve 2, C1 ve 2 diye devam mı edecek?”
“ (Sallanıyor, bir süre etrafa bakınıyor.) Son sorudan başlayayım. Bu kitaplar B ve C seviyelerinde devam edecek. Metodolojik olarak Türkçe 2 olması gereken 'B1 ve 2 gelecek. Bu kitap, yaklaşık 290 sayfa. Resimlendirmeyle 300'ün üstünde. Nasıl olmalı? Şimdiki haliyle olursa, az iş, ama... Madem ki kitaplar arasında bir devamlılık olacak, şöyle bir düzenleme olabilir mi? 300 ve üstü sayfa, yoğun, iki kitaba dönüşse(?)...
Kitap ve alıştırma defteri...
Türkçe 2 (B1, 2) olarak gelirse, Türkçe 2 ile çakışacak. Aslında kitap Türkçe 2 + olmalı.
Türkçe 2, güçlü bir 'kendi kendine Türkçe'. İçinde iki metot barındırıyor. İçinde birçok kur barındırıyor. Türkçeye yakın bir dil konuşanların dilimizi daha hızlı öğrenmesini sağlar. İngilizce, bir yerde kaynak kitap gibi de tasarlanan Booklet 2 en kısa zamanda basılıp, kitapla birlikte verilmeli. Bu konuda okuma yapıp, Booklet 2'nin son halini verebiliriz.”

Söylemek istediğin son bir şey.”
“Söylediklerim yukarıda. Ortada bir blog var. Görüntü olarak neredeyse bir şey yok. Türkçe kitaplarla ilgili bilgiler var. Ses DVD'leri ve İngilizce açıklamalar bedava. Uzun vadede bir 'web'e dönüşebilecek bir çalışma olmaz mı? Uzun vadede de değil, en kısa zamanda. Şimdiden herkese çok teşekkürler.”

2 yorum:

  1. Kitap üçüncü baskıyı yaptı ve iki renge büründü: mavi ve lacivert.

    YanıtlaSil
  2. Kitap haziran 2023'te dördüncü baskı olarak çıkacak. Kitabın üçüncü baskıdaki estetik görüntüsü ve piyasada tutması, bizi mutlu etti diyebilirim.

    YanıtlaSil